Madde kullanım sorunları içerisinde madde kötüye kullanımı ve madde bağımlılığı yer alır.
Her maddenin kullanımı sırasında kullanılan maddeye özel belirtiler çıkabilir ama kullanılan maddeden bağımsız olarak madde kötüye kullanımı ve bağımlılığının ortak özellikleri şunlardır:
Kişi kullandığı maddenin dozunu zaman içerisinde arttırır, yani maddenin etkilerine tolerans kazanır. Madde bir süre alınmadığında şikayetler ortaya çıkar, bunlara çekilme belirtileri adı verilir. Kişi maddeyi ilk başta planladığından daha uzun sürede ve miktarda kullanır. Madde kullanımı ile ilgili birçok olumsuz sonuç yaşamasına karşın madde kullanımını bırakamaz. Sık sık madde kullanmayı bırakmak veya azaltmak istediğini belirtse de başarı gösteremez. Diğer insanların bu konuda bir sorun yaşadığını kendisine söylemelerine rağmen bunu inkar eder. Madde kullanmak veya bulmak için diğer önemli sosyal, akademik veya mesleki aktiviteleri bırakır veya ihmal eder.
Ergenlerde madde bağımlılığı ve madde kötüye kullanımı tanımları yetişkinlerdeki kadar açık değildir ve tek bir yapı oluşturabilir. Karşılanan ölçüt sayısı, ölçütlerin hangileri olduğundan daha önemlidir. Ergenlerde çoklu madde kullanımı çok sıktır. İlişkili diğer iki durum ise «yanlış kullanım» ve «reçeteli ilaçları dağıtma»dır. Ayrıca sadece bir veya iki ölçütü karşılayan ergenlerin durumu da tartışmalıdır çünkü bu ergenlerin bir yıl içerisinde madde ile ilgili sorunlar yaşama riski belirgin olarak yüksektir.
Ergenlerde madde kullanımı ile ilgili yetişkin tanımlarının uygulanması zordur. Örneğin ergenlerde alkole tolerans sık gelişirken, çekilme belirtileri çok daha nadirdir. Ergenlerde alkole bağlı «black-out», dürtüsel cinsel davranışlar gibi durumların incelenmesi daha önemli olabilir.
Ergenler, gelişim dönemleri gereği, ayrı bir kimlik geliştirme, iş, evlilik, aile gibi sosyal ve kişisel ilişkilere uygun bir şekilde hazırlanmak durumundadırlar. Bu dönemde ergenler birçok davranış ve tutumu denerler. Madde kullanımı da bunlardan birisidir.
Madde kullanımının kullanılan maddeye bağlı belirtileri olsa da, genel belirtiler de vardır. Daha önce belirgin sorunu olmayan bir ergende, yeni başlangıçlı kaygı, depresyon, takıntılar, hayal görme, sesler duyma, diğer halüsinasyonlar, sanrılar, duygu dalgalanmaları, öfke, davranış sorunları, evden okuldan kaçma, hırsızlık, uyku sorunları, iştah sorunları, dikkat sorunları, kendine zarar verme, davranış değişiklikleri, içe çekilme, okul başarısızlığı gibi belirtiler görüldüğü zaman mutlaka akla madde kullanımı gelmelidir.
Madde kullanımı ile ilgili bir sorun olabilmesi için öncelikle maddeye ulaşım şarttır. Ancak, pek çok ergen maddeye ulaşabilse de bunların sadece belli bir kısmı maddeleri denemekte ve daha da küçük bir kısmı madde ile ilgili sorun yaşamaktadır. Ergenlerde madde kullanımını deneme ve kötüye kullanım / bağımlılık ile ilgili risk yaratan etmenler incelenmiştir.
Madde Bağımlılığının Nedenleri:
- Genetik etkenler
Artmış risk genetik ve çevre ilişkisi ile belirlenir.
Genetik risk hem direk olarak (enzim seviyesini belirleyerek) hem de dolaylı olarak (örneğin dışa yönelim sorunlarını arttırarak) etki eder. Ailede, madde kötüye kullanımı ve bağımlılık öyküsü olması riski belirgin şekilde arttırır. - Dışa Yönelim Sorunları ve diğer sorunlar
Davranış Bozukluğu
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
Depresyon, negatif duygudurum, irritabilite.
Sorunlardan çabuk kurtulmaya yönelik bir bilişsel yapı.
İstismar - Evre ve Giriş Kapısı Teorileri
Evre teorisine göre madde deneme ve kullanma belli bir sıra ile ilerler; öncelikle sık kullanılan maddeler denenir ve zamanla diğer maddelere geçilir. Yani öncelikle yasal maddeler, sigara ve alkol kullanılır, daha sonra esrar kullanılır ve sonra da diğer maddelere geçilir.
Giriş kapısı teorisinde de, benzer şekilde esrar (marihuana) kullanımının diğer madde kullanımına geçişi sağladığı iddia edilir.
Bunun nedenleri:
- Yoğun şekilde esrar kullanan bireyleri buna yatkın kılan kişilik özellikleri ve bozuklukları,
- Esrar kullananların arkadaş çevreleri nedeniyle diğer maddelere ulaşma kolaylığı,
- Diğer madde kullananlarla beraber olarak madde kullanımını sosyal olarak kabul edilebilir hale getirmesi.
- Erken kullanıma başlama:
Güçlü bir faktördür. Hem diğer yatkınlık sağlayan faktörlerin gücünü gösteriyor hem de ergen beyni maddelerin etkilerine karşı çok hassastır. Maddelerin bağımlılık yapma potansiyeli ve hızları farklıdır. Örneğin kokain kullanımında bir yıl içerisinde bağımlılık riski %6 gibi yüksek bir orandır. - Aile ve Arkadaş Etkileri:
Bu iki etki de belirgin ve kuvvetlidir, ancak karmaşık etkiler. İki durum açısından da genetik ve çevre etkileşimi önemlidir.
Madde kullanımı olan ergenlerde son 6 ay içerisinde diğer psikiyatrik bozuklukların bulunma riski %76’dır. En sık görülen bozukluklar yıkıcı davranış sorunları (%68), duygudurum bozuklukları (%32) ve anksiyete bozukluklarıdır (%20). Ergenlerde madde ile ilişkili sorunlar kronik, nüks eden bir seyir izler. Erken başlangıçlı, daha ağır madde kullanımı olan ve psikiyatrik eşhastalıkları olanlar daha kötü seyreder.
Ergenlerde madde kullanımı taramak için aşağıdaki sorular kullanılabilir:
- Hiç kendiniz de dahil olmak üzere sarhoş veya «kafası iyi» birisinin kullandığı bir arabaya bindiniz mi?
- Hiç rahatlamak, kendini daha iyi ve huzurlu hissetmek için içki veya herhangi bir madde kullanır mısın?
- Hiç yalnız başına içki içer veya başka madde alır mısın?
- Hiç ailen veya arkadaşların sana daha az içmen gerektiğini söyledi mi?
- Hiç içtiğinde veya madde aldığında yaptıklarını unuttuğun/hatırlayamadığın olur mu?
- Hiç alkol veya madde kullandığında başın belaya girdi mi?
(iki pozitif var ise daha ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalıdır)
Düzelme ve Nüks Etme:
Genç yetişkinliğe geçerken ergenlerin çoğunda düzelmeler olsa da, psikososyal değişiklikler farklı hızlarda gerçekleşir. Örneğin okul performansında düzelme ilk yıl içerisinde görülürken aile işlevlerinde düzelme genelde iki yıldan sonra ortaya çıkar. Madde kullanımında ciddi azalma ve psikososyal işlevlerde düzelme olmasına rağmen, tedavi gören ergenler birçok alanda sorun yaşamaya devam edebilirler.
Özetle, ergenlerde madde kullanımı, diğer psikiyatrik sorunlar, çevresel etkenlerle beraber, normatif ergenlik gelişimini bir şekilde engelleyen ve daha sonraki dönemlerde psikososyal sorunlara neden olan bir durumdur.
Ergenlerde nüks öncülleri yetişkinlerden farklı olabilir. Yetişkinlerde stres ve psikososyal faktörler daha önemliyken, ergenlerde sosyal faktörler, madde kullanımına yönelik sosyal baskılar, nüksün en önemli öncülüdür. Özellikle depresyon ergenlerde önemli bir risk faktörüdür. Yaş ve sosyal destek de nüks açısından önemlidir. Yaşam stresleri ile karşı karşıya olan ergenlerde kendine yeterlilikte azalma, nüks riskini arttırır. Psikiyatrik eş hastalığı olan ergenlerde nüks kendini tedavi (self-medikasyon) sonucu ortaya çıkabilir.
Tedavinin Genel Prensipleri:
Ergenlerde madde kullanım sorunlarda tedavide başarı elde etmek için tedavinin bireyselleştirilmesi, motivasyon ve katılımın sağlanması, ailenin katılımının sağlanması ve iletişim şekillerinin düzeltilmesi, sorun çözme becerilerinin, sosyal becerilerin ve nüks önleme becerilerinin kazandırılması, eşlik eden psikiyatrik sorunların tedavisi, arkadaş ilişkilerinin ve akademik başarının arttırılması, tedavinin yeterli süre devam ettirilmesi ve izlem, gruplara katılım gereklidir. Kullanılan maddeye göre ek tedaviler gerekebilir. Madde ile toksik durumlar veya çekilme durumlarında da hem maddeye özel hem de genel destekleyici önlemler ve tedaviler uygulanmalıdır.
Bunlar da İlginizi Çekebilir